O gün, iş seyahatinde eski şehre uğradım ve aniden bir mesaj aldım: "Boş vaktin var mı? Seni yeniden görmek istiyorum." O kişi Linh'di - lisede en yakın arkadaşım, benim öğrencilik yıllarımın vazgeçilmez bir parçası.
Yeniden karşılaştığımızda Linh, artık o yaramaz öğrenci değildi; büyümüş bir kadın, ince yapılı ama tüm vücut hatları belirgin, keskin ama sıcak bir bakışla. Vücudunu saran elbisesi, pürüzsüz beyaz tenini ve uzun bacaklarını zarif bir şekilde sergiliyor, bu da onu gördüğüm ilk andan itibaren kalbimin hızlı attırıyordu.
Beni evine davet etti. Küçük oda, kadınsal bir dokunuşa sahip, hafif bir uçucu yağı kokusu yayılıyordu. Birlikte şarap içtik, okul dönemindeki anılarımızı paylaştık. Linh'in bakışları yavaş yavaş dalgınlaşmaya başladı, her yudumda hafifçe aralanan kırmızı dudakları, aramızdaki mesafe her geçen gün biraz daha yakınlaşmaya başladı...
Yorum Yap